29 Mayıs 2012 Salı

Ben hiç yetişemedim zamana..

Ne çok şey var yapmam gereken…

Bulaşık makinasındaki tabaklar mesela

Ütü masasındaki çamaşırlar,

okunmayı bekleyen kitaplar,

yazılması gereken hikayeler.

Dostluklar sonra….

kendimden kaçtığım zamanların bedeli, bir kenarda sarılmayı bekleyen dostluklar,

ıslanılacak yağmurlar…

Ve daha fazlası…

Daha fazla yetişemediğim zamanlar,

daha fazla sustuğum yarınlar…

6 yorum:

Unknown dedi ki...

zaman kaçmaz uzaklara,biz gidiyor sanırız.
oysaki avucumuzun içinde kıvranır saatler.
dolu gözlerle bakar bize onu kaçırmayalım diye.
her defasında acı çeken o olur

Ufuk Parlak dedi ki...

Ben de bazen düşünüyorum da, yapmamız gerekenler mi daha çoktur yoksa yapmamamız gerekenler mi? Sanırım kişiye ve zamana göre değişen...

Ufuk Parlak dedi ki...

Ben de bazen düşünüyorum da, yapmamız gerekenler mi daha çoktur yoksa yapmamamız gerekenler mi? Sanırım kişiye ve zamana göre değişen...

Sarı vosvos dedi ki...

Bi değişiklik yap ve onları bir gün daha salla !

keyf_i sibel dedi ki...

ilk 4 mısra benim içimden oyupta mı yazdın .öyle olmuş valla kalemine sağlık...

Neden diye sorma bana! dedi ki...

Belki zamanla, daha fazla zaman ellerimizden kayıyor...