Çok uykum
var bugün. Hani bıraksalar masanın üzerine yığılıp horlaya horlaya
uyurum. Gece uyuyamadığımı ya da sabah çok erken saatte kalktığımı
düşünmesin kimse, sadece yarım saat erken kalktım ve bu haldeyim.
Bir kez daha kendimi tebrik eder, son derece dinamik, azgın, yelloz, bu ceo kılıklı hayatta üstün başarılar dilerim şahsıma…
Bu sabah gözlerimi açtığımda; bir süre pazartesi değil diye bir kaç
kez telkin verdim kendime. Ama beynim her seferinde geri bildirim verip
yemedi ukalalığımı. Sanırım klişeleşmiş şeyleri beynimiz direk silmemek
üzere kaydediyor, ya da yaşanmışlıkların verdiği hisler bizi yanıltmamak
için kurgulanmış. Bu tarafını ben de çözemedim. Her neyse çok da önemli
değildi sanırım.
Çok sevgili kocamla birlikte uyandığıma, hatta hadi çıkalım artık
diyebilme şansına nail olduğumdan mutluyum. Çünkü bizim evde bu pek
olmaz. Beni uyandırmak için her türlü işkence tarzını deneyebilirsiniz
ama her halükârda, uyku halinde de olsam kandırabilirim sizi.
Severim ben uyku dönemlerini, rüyaları, gece konuşmalarını, tavandaki
şekilleri. Böyle programlanmışım; bu benim bahçem, bu benim iklimim.
Rüyamda gördüğüm insanları gerçekle karıştırmasam daha da romantik
olacak benim kişiliğim ama olsun.:) Bendeki kusurlara kurban olun siz
sayın vekilim!
Bağrı buz yumağı Ankara’nın soğuğunu bilmezmiş gibi giymişim bir tül
çorap ve etek çıktım evden.(Kuşlar kıçıyla gülmüştür bana eminim)Ha bir
de, o kadar geri zekalıyım ki ev sıcaklığı ile dışarının sıcaklığını
aynı sayabiliyorum, tabi bu tarz seme hâllerimle ilgili uzun uzun
konuşacağız daha sonra, şimdilik es geçiyorum burayı.
Nihayetinde; arabaya bindiğimde dondum!!; kendime, Ankara’ya,
giydiğim tül çoraba, işime, Almanya’daki yakınlarıma:) herkese herşeye
küfürleri sıraladım. “Bir daha da giymem etek, asla hayatımdan çıkardım
der gibiydim ki…”
Arabanın ısısı hafifçe değişmeye başladı.
İç ses :”Seviyorum süslenmeyi ben ya.” “Olsun artık bugünlük biraz üşüdüm”
Böyleyiz işte çoğu zaman, en azından ben fazlasıyla böyleyim, çok
derinden yakmadıysa hatalarım içimi, çabuk bağışlayabiliyorum kendimi.
Objektiflik uzun bir tatile çıkıyor tabi bu esnada. Tam tersi de
olabilir.
Uykular ve iç sesler.
Sevgiyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder