tag:blogger.com,1999:blog-55611605550258808262024-02-20T22:28:51.389-08:00Virginia Woolf ~Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir.Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.comBlogger16125tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-22507378550415424192015-01-15T02:56:00.001-08:002015-01-15T02:57:23.333-08:00SON!<h3>
</h3>
<h3>
Artık hiçbirşeye yetmiyorken gülümsemeye çalışmak son şarkıyı ben söyleyeceğim en yenilmiş halimle.</h3>
<h3>
</h3>
<h3>
Son... Mutlu kahkahalar aramaya.</h3>
<h3>
Son... Yapıştırmaya çalıştığım kırıklara</h3>
<h3>
Son... Çok eski yalnızlığıma</h3>
<h3>
Son... Söylemeden anlamayı beklemelere.</h3>
<h3>
Son... Yapayalnız uyumalara..</h3>
<h3>
Son.. Hiç bir zaman biz olamayışlara.</h3>
<h3>
</h3>
<h3>
En suni sancılarınızdan öperim dostlar. Artık korkmuyorum karanlıktan. Gece bitti...</h3>
<h3>
</h3>
<br />
<br />Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-52568116352336923832012-10-23T13:29:00.002-07:002012-10-23T13:30:33.968-07:00Bayramlık suratlar...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRwPPKbazU6wGjpk8UWXk2E6ISv_FqXWSwzLS05DLDzLpea_fiAHqpcmqqZA099j-xYT-7y9_2rRzI0RKfa4OPMsoo_s9EqdLgkDV7j2BscfhS6aBtUMTGruvQFyQJ6f620ixJXTPYPpVP/s1600/c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="229" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRwPPKbazU6wGjpk8UWXk2E6ISv_FqXWSwzLS05DLDzLpea_fiAHqpcmqqZA099j-xYT-7y9_2rRzI0RKfa4OPMsoo_s9EqdLgkDV7j2BscfhS6aBtUMTGruvQFyQJ6f620ixJXTPYPpVP/s320/c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1c4b1.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Ne zamandır yazmak istiyorum fakat elim bir türlü gitmiyor klavyeye,
arada oluyor bu bana. Kendimle yüzleşmek istemediğim anlarda o içe dönüş
kısmının sancılı durumundan kaçıyorum sanırım, bilemiyorum.<br />
Bugün de öyle, Allah ne verdiyse takılalım diye geldim. Belki en
boktan, en aciz halimi ortaya sermek için ya da sessizliğimi sizinle
paylaşmak için. Adını sen koy artık okuyucu arkadaş.<br />
Mutlu bayramlar..<br />
Yaşlı teyzeler gibi başlamayacağım “ahhh, ahhhhh nerde o eski
bayramlar” diye. Zira, o teyzelerin özlediğinin bayram olmadığını
hepimiz biliyoruz nihayetinde. Gençliklerini, uzanmaya çalıştıklarını,
dostluklarını, sevdiklerini özlüyor onlar.<br />
Ve bende…<br />
Sevmiyorum ben artık bayramları…. Çünkü o günün bayram olduğunu
hatırlatacak bir el yok . Öptüğüm ellerde karmaşık bir ego hassasiyeti.
Büyüdün sen diyor bir ses, büyüdün. Bayram çocuklara….<br />
Çocuk olmak da istemiyorum ki ben. Belki bir dokunuş, belki bu
bayramda iyiki yanımızdasın sesi. Var olduğunu hissetmek. Huzurlanmak…<br />
Ne dersin okuyucu arkadaş çok mu hayale düştüm ben? Çok zor
kabullenişler mi istedim? Artık bayramları sevmiyorum diye ben yine hata
mı ettim…?<br />
Bu bayram da ben en ucuz maskemi takıp gülen gözlerimle
selamlayacağım öpülecek elleri. Şekerler dağıtıp şekerli yalanlar
söyleyeceğim. Sonra yeniden, sen yoksun diyecekler yoksun. Bayramlar
çocuklara…!Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-75670033093039325512012-08-07T02:02:00.001-07:002012-10-23T13:31:21.885-07:00Manalı Çocuk Sokağı Cinayeti<br />
<div class="MsoNormal">
(Canın her hangi bir yemeği çekmesi gibi... )</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
öyle gülebileceği aklımın ucundan bile geçmezdi<br />
aklımın ucunda çocukluğum duruyordu<br />
hafifçe dokunsam çocukluğuma<br />
aklımın ucundan aşağı düşecekti<br />
tutamayacaktım, hakikaten düşecekti<br />
o orada<br />
tuhaf, büyük kahkahalar atarken<br />
annem sıkı sıkıya kavradı babam kesti bileklerimi<br />
seven insanın gözleri geçit vermezdi;<br />
seven insanın gözleri vakte pusu kurardı;<br />
kan olmuş akıyordum<br />
tüm varlığım kana dönüşmüştü akıyordum<br />
ben şimdi kim bilir nerelerden nerelere akıyordum<br />
kurumayacaktım<br />
kurusam leke olacak hiç çıkmayacaktım<br />
onun alnına sürülmüş kurban kanı olacaktım<br />
parmaklarına kanım kına diye yakılacaktı<br />
bunu istiyordum artık, buna kuşkusuz inandım<br />
<br />
patlattığım tokatla savrulup yığılırken yere<br />
çekip aldım göğsündeki eşyaların beyaz örtüsünü<br />
kendi gözlerimle gördüm kendi gözlerimle bunlarla<br />
kadının göğsünde yatan dişi yılanın ölüsünü<br />
yılanla boğdum o kadını sonra<br />
yılanla asıp<br />
yılanla sarkıttım leşini balkonlardan<br />
o hep üstünkörü anılıp unutulmuş balkonlardan<br />
haykırdım!<br />
haykırdım!<br />
haykırdım!<br />
çağrılı olmayan hiç kimse<br />
gelmesin artık açılışıma!<br />
gelmesin bir an olsun bile!</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Küçük İskender... </div>
Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-15346534091466341462012-06-28T03:32:00.003-07:002012-10-23T13:31:36.257-07:00Anadolu Beylikleri...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdE54s0v8LOBZvWn60fiCGNM6BqKzMuy7hrQ9g7S1FJVJwCUnkJLSH4H4kV5LhUrY84rl4plWrMDdbZrabXw76tB2EEPxHl2QyrIxhbG2K2ZDyj12m1E2e16aWMkELpuUJTbeq4SzY3aDB/s1600/hacivat-and-karagoz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdE54s0v8LOBZvWn60fiCGNM6BqKzMuy7hrQ9g7S1FJVJwCUnkJLSH4H4kV5LhUrY84rl4plWrMDdbZrabXw76tB2EEPxHl2QyrIxhbG2K2ZDyj12m1E2e16aWMkELpuUJTbeq4SzY3aDB/s320/hacivat-and-karagoz.jpg" width="296" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 20pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="color: red;">"Ben hayatta yaptığımız hiç bir
şeyden pişman olmadım."</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="color: red;">"Pişman olacağım şeyi asla
yapmam"</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="color: red;">"Keşke hiç demedim"</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="color: red;">"Kesseler asla yüzüne bakmam
ben onun"</span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Milyon çeşit kişiliğin var olduğu nadide ülkemizde (hatta
dünyamızda) bizi anlatmayan, bizden çok uzak olan kimlikleri gördükçe
gözlerine, kulaklarına inanamıyor insan... Öyle kocaman sözler, büyücek
yanılmalar... Her biri birbirinden alevli, her biri birbirinden antidepresan.</div>
<div class="MsoNormal">
Ürküyorum ben, daha da endişeleniyorum kendimi kandırdığımız
saatlere denk düştüğümüz anlarda.</div>
<div class="MsoNormal">
Büyük bir kavganın içine atıldığımızda görmekle var olmak
arasındaki ince çizginin sessizliği bürüyor içimizi... Sonrasında da yollar
ayrılıyor.</div>
<div class="MsoNormal">
En zayıf yanımızı çok güçlü gösterme durumları ya da insan
olma meziyetinin fabrika ayarlarına dönüş kısmı acizliğini kabullenmek.</div>
<div class="MsoNormal">
Ben hayatım boyunca ikinci kısım tarafında olmak istedim
hep. Başarısızlıklarım oldu, ve çok kez kendimi tanıyamayışlarım, büyük
heyecanla başladığım şeylerin aslında bana ait olmadığını anlama sancılarım.
Çok pişmanlık çektim, çok düştüm, çok dibe çöktüm...</div>
<div class="MsoNormal">
Ama hep kabullendim...</div>
<div class="MsoNormal">
Pişman olabilmenin erdemine yükselebilmek güzel gelirdi bana
çünkü, insandım o kadar da sistematik, mükemmel olmayan bir mekanizmanın defolu
parçasıydım.</div>
<div class="MsoNormal">
Sen de öyleydin, onlar da iç seslerinde aynı dizeleri
tekrarladı hep, ama hep korktuk yenildiğimizi kabullenmekten... Etrafa
saldırdık…!</div>
<div class="MsoNormal">
Oysa hepimiz biliyorduk ki zaman şekillendiriyordu bizi,
aynı ritimde gitmeyen bir kalp grafiğinin sancılı dökümüydük. Asla yapmam dediğimiz şeyleri yapmaya
başlayabilirdik, çok pişman olup bir arkadaşımızdan özür dileyip , keşke hiç
doğmasaydım da diyebilirdik.</div>
<div class="MsoNormal">
Öyle bir şey ki hayat, her gün yeni bir şey öğretiyor ve
büyümeye başladığın an "asla yapmam" dediğin şeyleri yapmaya başlıyorsun.
Ki; olgunlaşmak böyle bir şey sanırım daha esnekleşiyor daha olabilirli
cümlelerin ortasına giriyor insan.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Küçük bir çocuğun yere düşüp dizini kanatmasındaki öğrenme
durumu gibi, kenetlenen hatalar daha özel kılabiliyor yarınları. Tam yenildiğin,
güçsüz kaldığın zamanlarda elini tutan iç sesin oluyor çünkü, "yenildin
kaybettin ve yeni bir şey öğrendin!" ve şimdi kalkma zamanı diye
fısıldıyor kulağımıza...</div>
<div class="MsoNormal">
İşte tam da ağzını
açmak istediğin zaman Anadolu beyliği laflara, havada kalıyor bütün güzellikler,
kötüyü kabullenmeden iyiye ulaşamamanın hüznünü çaktırmak istemeyişin havada
kalıyor! Küçücük kalbinden çıkan büyücek, bencil sözler öldürüyor
mütevazılığımızı..</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Pişman olmak erdemdir, anladığına işaret eder bazı
zamanlarda. Yeni bir yaşanmışlığa cesaretini tetikler hataları kabullenme
durumu.. Örter kibirini, at gözlüklerini...</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Ve şimdi kaybettin! Neden kaybettiğini düşünmek yerine, “keşkeleri”
hayatından silmeye çalışırsın bilirim... Gel gör ki insansın,<a href="http://www.blogger.com/blogger.g?blogID=5561160555025880826" name="_GoBack"></a>
duygularını en değişken yaşayan yaratıksın…</div>
<div class="MsoNormal">
Anadolu beyliği laflar silemez aslalarını, keşkelerini. En önemlisi yarına açılacak pencerendeki
karanlıklarını….</div>
<div class="MsoNormal">
(Bu yazıyı yazdığım için hiç pişman olmayacağım desem ne
kadar tutarlı olabilirdi ki)</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Sevgiler,</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-58651398280214706222012-05-29T07:23:00.000-07:002012-05-29T07:23:35.950-07:00Ben hiç yetişemedim zamana..<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_xfVFCsgE7wCqkK8DhNYl56OeNioVuCEHj2YO1kc58Eq0ytXnSjDY7vq2TEIXwjZKA5bezsH9oOGC7IJQn1GwDQJcbqKdhiYypV9eojOT8SOQ-QOKVgeHks4VlnD341vh957hDca35AxD/s1600/timeless-investing.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="193" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_xfVFCsgE7wCqkK8DhNYl56OeNioVuCEHj2YO1kc58Eq0ytXnSjDY7vq2TEIXwjZKA5bezsH9oOGC7IJQn1GwDQJcbqKdhiYypV9eojOT8SOQ-QOKVgeHks4VlnD341vh957hDca35AxD/s320/timeless-investing.jpg" width="320" /></a></div>
Ne çok şey var yapmam gereken…<br />
<br />
Bulaşık makinasındaki tabaklar mesela<br />
<br />
Ütü masasındaki çamaşırlar,<br />
<br />
okunmayı bekleyen kitaplar,<br />
<br />
yazılması gereken hikayeler.<br />
<br />
Dostluklar sonra….<br />
<br />
kendimden kaçtığım zamanların bedeli, bir kenarda sarılmayı bekleyen dostluklar,<br />
<br />
ıslanılacak yağmurlar…<br />
<br />
Ve daha fazlası…<br />
<br />
Daha fazla yetişemediğim zamanlar,<br />
<br />
daha fazla sustuğum yarınlar…<br />
<br />Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-3660715007417638162012-05-15T05:18:00.003-07:002012-05-15T05:19:44.489-07:00Change your words....<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/HnLq7OpbM1k?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
Kullandığınız her kelimenin bir anlamı var fakat başka kelimelerle yan yana geldiğinde güzel anlamından alıp çok farklı yerlere götürebiliyor cümleyi... Üşütebiliyor, incitebiliyor...<br />
<br />
Umarım, sen de değiştirebilirsin artık kelimelerini..<br />
<br />
<br />
<br />Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-64875621292950601402012-05-02T10:08:00.000-07:002012-05-02T10:12:48.288-07:00Bu cicilerin hepsi benim olsun derim ben:))<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Hayır, hayır.. Moda bloğu değil burası. Ama bu kadar güzel tatlı şeylere yer vermeden de geçemedim.:)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjkqdg7ogBPWle2c8Pqx_qbr0FQRc6xLX2HXDXhT9byXnCZL4gBRmrpM-GbKKGJ2ufYgQiZe9RdvcmrMttZ_FJcpgSAD3iOmXMSr2LONRnSgFJXyQYwkDCnnbgV-bk6TVk3Zamvsf1w3Pf/s1600/guccifall41-gucci-fall-2011-milan-fashion-week.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjkqdg7ogBPWle2c8Pqx_qbr0FQRc6xLX2HXDXhT9byXnCZL4gBRmrpM-GbKKGJ2ufYgQiZe9RdvcmrMttZ_FJcpgSAD3iOmXMSr2LONRnSgFJXyQYwkDCnnbgV-bk6TVk3Zamvsf1w3Pf/s320/guccifall41-gucci-fall-2011-milan-fashion-week.jpg" width="213" /></a></div>
<br />
<br />
Bu renk beni öldürür:) <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2FsbmKHstnUQ9HYEIw64SPKwGrkvrTLYgMH8BTffLJSgpddmc__NNoiSemMLmHP6Qmbx-tTmoltYklR1IHLnDFymBio15hCCStrcPTbOTnqVJ5enB3P52mHmZo99Kesv1Wn1NuJa_6mVC/s1600/elie+saabaaaaa.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2FsbmKHstnUQ9HYEIw64SPKwGrkvrTLYgMH8BTffLJSgpddmc__NNoiSemMLmHP6Qmbx-tTmoltYklR1IHLnDFymBio15hCCStrcPTbOTnqVJ5enB3P52mHmZo99Kesv1Wn1NuJa_6mVC/s320/elie+saabaaaaa.jpg" width="215" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxeyTqGxhlKAT1aCgKUukJOwsaEAfAQ1iR1IwH_hvdfLoFaMKtaFMdKEDIRSD91vD4sD0gWVO0jy63VOaUi8NHoq2w80J_Q6i7gShLNJ6MRF9I9KQcKA9_wZuFTu-MticfNle9NB3x38_s/s1600/elie+saab.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxeyTqGxhlKAT1aCgKUukJOwsaEAfAQ1iR1IwH_hvdfLoFaMKtaFMdKEDIRSD91vD4sD0gWVO0jy63VOaUi8NHoq2w80J_Q6i7gShLNJ6MRF9I9KQcKA9_wZuFTu-MticfNle9NB3x38_s/s320/elie+saab.jpg" width="267" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiU-7_WYnwiJlaK_S_C7HrfyycqXxmvA6Jsk7T2JeKf417_JqPv5uNAqD9bK-VTUaknQdgIbp0lE29hUU-j1liV-GUMFEPjS3P_Nyw1VED8E8mEkggOEoqQfBKbg3TT1nfLVkGh_Pe7UT94/s1600/valentino_dress_586819a.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="237" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiU-7_WYnwiJlaK_S_C7HrfyycqXxmvA6Jsk7T2JeKf417_JqPv5uNAqD9bK-VTUaknQdgIbp0lE29hUU-j1liV-GUMFEPjS3P_Nyw1VED8E8mEkggOEoqQfBKbg3TT1nfLVkGh_Pe7UT94/s320/valentino_dress_586819a.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBS7xOOGQ39zsA1SZ9W-7iSaXCdqdRm2nniEYnGjJNEacnBUw_ewHW9SHc1C1X7JEpZuez9l698_v0j5zBUQV7N4NIJCJLajVBvZZEm_w4Afd2hsRrbun71rx6SB46Zogkc2240O3NagWW/s1600/valentino-2012-2013-kis-46.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBS7xOOGQ39zsA1SZ9W-7iSaXCdqdRm2nniEYnGjJNEacnBUw_ewHW9SHc1C1X7JEpZuez9l698_v0j5zBUQV7N4NIJCJLajVBvZZEm_w4Afd2hsRrbun71rx6SB46Zogkc2240O3NagWW/s320/valentino-2012-2013-kis-46.jpg" width="223" /></a></div>
<br />
Cici misin sen yaaa:)))<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7MY8t5tFoUU3cKHZyv2fc32bbIdtO6qsWfG8KNaKPAcsRWvZ5q8JMkz3muJ5SWEv35e5h6ppZEct9awhlVW3l3m_SKrqqZZhNFb3EnGiUgw_Rp64ewWowTz3-14801sroEPAV8iwLhd9c/s1600/valentino-2012-2013-kis-50.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7MY8t5tFoUU3cKHZyv2fc32bbIdtO6qsWfG8KNaKPAcsRWvZ5q8JMkz3muJ5SWEv35e5h6ppZEct9awhlVW3l3m_SKrqqZZhNFb3EnGiUgw_Rp64ewWowTz3-14801sroEPAV8iwLhd9c/s320/valentino-2012-2013-kis-50.jpg" width="223" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiGoM3Vwyc_RBLj9IKq333RGYkOr2UgO-BFwQoWwgUcmtnktC0AJ6ClaNkz-9r98FcebIjfAkwtyPiSRPvuxglgWJpoxywE3rLz-rjMsiDuyhTT7oaB_7UVF6pFmyOnxBkZcvJMxzYVHIH/s1600/saab_6-jpg_e_c19fa02e167e37d0905bbf9d87bb8115.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiGoM3Vwyc_RBLj9IKq333RGYkOr2UgO-BFwQoWwgUcmtnktC0AJ6ClaNkz-9r98FcebIjfAkwtyPiSRPvuxglgWJpoxywE3rLz-rjMsiDuyhTT7oaB_7UVF6pFmyOnxBkZcvJMxzYVHIH/s320/saab_6-jpg_e_c19fa02e167e37d0905bbf9d87bb8115.jpg" width="218" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfBgiWyvBbhj30ZxlQ71P_S28KxS94GslulvkVtAzwCV3GlAYS3rxtOht1r_KLOAi7-5121Bjcgkjg4qICpoNtCGa-bQgeQt6knlj-wxRTf94PgNCWjrPQjveXnZ2TmS6ipQgyhWFtN2nO/s1600/120222_ParkandCube_MaryKatrantzouAW12_007.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="168" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfBgiWyvBbhj30ZxlQ71P_S28KxS94GslulvkVtAzwCV3GlAYS3rxtOht1r_KLOAi7-5121Bjcgkjg4qICpoNtCGa-bQgeQt6knlj-wxRTf94PgNCWjrPQjveXnZ2TmS6ipQgyhWFtN2nO/s320/120222_ParkandCube_MaryKatrantzouAW12_007.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgok3qKDgpEYHHvKrHw2H3V4HNrRs6WjX97qHQPSba2dPhX03QyKxLS8_MUHPa0B-0a29ST_03JRiz8YFWVxDsLuqK3NBHinnIdWAPHUqG8fw9Xla8WlxighQer4SHsbKflfHxa5NteixAU/s1600/zuhair_muradhcf09.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="236" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgok3qKDgpEYHHvKrHw2H3V4HNrRs6WjX97qHQPSba2dPhX03QyKxLS8_MUHPa0B-0a29ST_03JRiz8YFWVxDsLuqK3NBHinnIdWAPHUqG8fw9Xla8WlxighQer4SHsbKflfHxa5NteixAU/s320/zuhair_muradhcf09.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXBofw-AhpTLJ3NIZpSl4RQVvMoVih7JPIN-_0IpZUk-C0T5gMchRSQUdr_UmIykSSJbzjFjqgpjtlDkaILndJeXgjbLDkvcYK1z1EJ4IhCRz_YemLxWVh82f21hDMA_wxVpSoyx83Kj0w/s1600/valentino-2012-2013-kis-52.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXBofw-AhpTLJ3NIZpSl4RQVvMoVih7JPIN-_0IpZUk-C0T5gMchRSQUdr_UmIykSSJbzjFjqgpjtlDkaILndJeXgjbLDkvcYK1z1EJ4IhCRz_YemLxWVh82f21hDMA_wxVpSoyx83Kj0w/s320/valentino-2012-2013-kis-52.jpg" width="223" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOrBZuv234-C7orAzsfGBWEddcJ-aKPI3lrStcRJcaE_Kgkuh0kiitsnA6txm6EQMGDVnD2MKvKJo7r1RPEKgNWcXElfI5fnh3HSD3F17FJN2GdO5SPKSNh0fRX5uB52z8o_MARbEUokaq/s1600/Zuhair-Murad-Spring-2011-Paris-Haute-Couture-18.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOrBZuv234-C7orAzsfGBWEddcJ-aKPI3lrStcRJcaE_Kgkuh0kiitsnA6txm6EQMGDVnD2MKvKJo7r1RPEKgNWcXElfI5fnh3HSD3F17FJN2GdO5SPKSNh0fRX5uB52z8o_MARbEUokaq/s320/Zuhair-Murad-Spring-2011-Paris-Haute-Couture-18.jpg" width="213" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzhov-qdNKNiGerxbFOvwNxZvLbqP1hlmrrvcJUm3hS-GJpmujZkHNneTL55fe9VaX3Yt_WCdKZ9HW7aAKSi-DcHAwVciG9QyywZecFjsIkNniRNTTp1nCMa_lQJ9lxTy1o6ph1uRMm7bY/s1600/valentino-2012-2013-kis-56.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzhov-qdNKNiGerxbFOvwNxZvLbqP1hlmrrvcJUm3hS-GJpmujZkHNneTL55fe9VaX3Yt_WCdKZ9HW7aAKSi-DcHAwVciG9QyywZecFjsIkNniRNTTp1nCMa_lQJ9lxTy1o6ph1uRMm7bY/s320/valentino-2012-2013-kis-56.jpg" width="223" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9xT_7jSUScaUYvqDsLKHkI_Hdmksj0hBRGxgIlZy397l1-jsga0OZQYQYLux4i1Hob-B-huPQpZJOPdQwS74VlOhZbyo9_1lrkyCKahWN05IMp2teUlcTw6MdHqKa-1PeM-s_zwLnwHqj/s1600/valentino.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9xT_7jSUScaUYvqDsLKHkI_Hdmksj0hBRGxgIlZy397l1-jsga0OZQYQYLux4i1Hob-B-huPQpZJOPdQwS74VlOhZbyo9_1lrkyCKahWN05IMp2teUlcTw6MdHqKa-1PeM-s_zwLnwHqj/s320/valentino.jpg" width="220" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLpXs5FiZ8Xr-5plkBeWF4s1UWtGvJu0rXLOuiD8FVA5Z8p8ci2L3GrXZGH7MbXAg7OcQ0HPmFvXy3t8S8dra_GC8Nxy1z-QBNkZrwG5X3g6XpAZ-Rpf3uJtd61AvX7X5IKLpfee0IjzNW/s1600/Valentino-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="280" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLpXs5FiZ8Xr-5plkBeWF4s1UWtGvJu0rXLOuiD8FVA5Z8p8ci2L3GrXZGH7MbXAg7OcQ0HPmFvXy3t8S8dra_GC8Nxy1z-QBNkZrwG5X3g6XpAZ-Rpf3uJtd61AvX7X5IKLpfee0IjzNW/s320/Valentino-1.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlg3KCtyuIURCSjB91iSZkJrZ_yfkc3YwPvVGJy4FPyjf1JJx-0Z89Y1eOoAFnpZznFlq4y9T6CDTn1FGNzJz2hoj1PnGTs-lZR6kIcFcRauJcjS_NnEjbi_09mGxoLGceidPUN_6I-0Bp/s1600/Zuhair-Murad-Spring-2011-Paris-Haute-Couture-363.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlg3KCtyuIURCSjB91iSZkJrZ_yfkc3YwPvVGJy4FPyjf1JJx-0Z89Y1eOoAFnpZznFlq4y9T6CDTn1FGNzJz2hoj1PnGTs-lZR6kIcFcRauJcjS_NnEjbi_09mGxoLGceidPUN_6I-0Bp/s320/Zuhair-Murad-Spring-2011-Paris-Haute-Couture-363.jpg" width="213" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiswQioFO3TAbt8PXhEMvKaPwljO3G94BruOMjxJpheQPvezPgJOiim0yh8FL_PidMOGAiPDLt26DYToISx_0MX1Yu6zqCKKE_7nJjFww4DVFssIVYqUdEYEFYww_0QKfuOj9Aajr1CR6L3/s1600/untitled.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiswQioFO3TAbt8PXhEMvKaPwljO3G94BruOMjxJpheQPvezPgJOiim0yh8FL_PidMOGAiPDLt26DYToISx_0MX1Yu6zqCKKE_7nJjFww4DVFssIVYqUdEYEFYww_0QKfuOj9Aajr1CR6L3/s320/untitled.png" width="213" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhv4uVbbcglZbXh2XeTTMC1Zoyy-jhrfbUr3pCKPJIV51BHrVjdl_x6ZCDMrVukA5wOa8VqlagQiNZ55v-E3uLRiHVPFJfjA9B1QkM6OTvrbQaMu0HaokbW8KgEta4r9006L4tdbbV8AqF2/s1600/Zuhair-Murad-Spring-2011-Paris-Haute-Couture-2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhv4uVbbcglZbXh2XeTTMC1Zoyy-jhrfbUr3pCKPJIV51BHrVjdl_x6ZCDMrVukA5wOa8VqlagQiNZ55v-E3uLRiHVPFJfjA9B1QkM6OTvrbQaMu0HaokbW8KgEta4r9006L4tdbbV8AqF2/s320/Zuhair-Murad-Spring-2011-Paris-Haute-Couture-2.jpg" width="213" /></a></div>
Sevgiyle kalınız.Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-65543620665425479592012-04-29T07:24:00.001-07:002012-04-29T08:23:33.851-07:00Fuck Pms!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgI9A_Vu1grmsqEsNvaQwaymD9TKd1JiOZC_tI3h8DE5JXlgS9Lkqm71lckgzQToGCnsd73V0-wOJzdxscm4uz4VElp4nWk_CvHSao8s3AfCvEFjUrGSJ9CAVVubqM54KjqbVPRNGa01aWN/s1600/pmsss.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="211" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgI9A_Vu1grmsqEsNvaQwaymD9TKd1JiOZC_tI3h8DE5JXlgS9Lkqm71lckgzQToGCnsd73V0-wOJzdxscm4uz4VElp4nWk_CvHSao8s3AfCvEFjUrGSJ9CAVVubqM54KjqbVPRNGa01aWN/s320/pmsss.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Erkeklerle yıllardır aynı konu üzerinde tartışma yaşayıp duruyoruz. <br />
E: Bizim işimiz çok zor.<br />
K: Hayır bizimki çok daha zor.<br />
E: Sen bi askere git bakalım. Sünnet ol ya da!<br />
K: Bana bak açtırma ağzımı. Her ay kadınlık çilesini çek, hamile kal, aşer, hatta çocuk doğur, emzir, donunu temizle büyüt, bulaşıkları yıka, evi temizle, zeytinyağlı sarma sar.... bla bla blaa(Bu böle sürer gider, konuşma konusunda kadının üstüne yoktur bilirsiniz)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/-jZbcAgOzUU?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
//(Video bknz:Erkekleri değil kendimizi anlamamız gerekiyor biliyorum )<br />
<br />
Tartışmalar her seferinde aynı heyecanla sürüp giderken erkekleri de anlamaya çalışmaya hiç bir şekilde zaman bulamayız. Bizi anlasınlar, bizi düşünsünler isteriz genelde.<br />
Ama öyle bir konu var ki, hiç bir erkeğin anlamlandıramayacağı, hissedemeyeceği sadece saçmalıyor yine diyebileceği... <br />
Evet Pms! Kapı gıdıcırtısına bile göz yaşı dökebileceğiniz, en gereksiz zamanlarda hiç olmadık insanları özleyebileceğiniz, normal zamanlarda gülüp geçtiğiniz bir konuya yastık fırlatabileceğiniz zaman dilimi.<br />
Yaşın ilerlemesiyle birlikte daha da güçlü bir mekanizmaya sahip olan bu şey kadınların malum zamanlarından bir kaç gün önce hayatlarına işkence gibi çöker. Bu zamanlarda daha asabi, daha duygusal, daha yalnızdır kadın. Ağlamak için boktan bir sebep yeter de artar bile, erkek sadece bakakalır. Yapacak çok da fazla bir şeyi yoktur. İlk insan devrini yansıması doğal bir işleyiş çünkü.<br />
(Regl gibi, çocuk doğrurmak gibi.)<br />
Bende isterim PMS kaldırılsın diye boykotların içinde olmayı, sosyal platformlarda bunun için örgütlenmeyi..Ama maalesef.....<br />
Eskiyen elbiselerime hüzünlenme kafası beni de çok yormaya başladı çünkü:))) <br />
O zaman hep birlikte FUCK PMS diyoruz kızlar. !<a href="http://fuck-pms.livejournal.com/" target="_blank">dık dık</a><br />
<br />
Sevgiyle kalınız. <br />
<br />Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-49525895760524915932012-04-28T15:30:00.000-07:002012-04-28T15:30:14.287-07:00Gitmek...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<object width="320" height="266" class="BLOGGER-youtube-video" classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=6,0,40,0" data-thumbnail-src="http://3.gvt0.com/vi/DdcusOXh_f8/0.jpg"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/DdcusOXh_f8&fs=1&source=uds" />
<param name="bgcolor" value="#FFFFFF" />
<embed width="320" height="266" src="http://www.youtube.com/v/DdcusOXh_f8&fs=1&source=uds" type="application/x-shockwave-flash"></embed></object></div>
<br />
(Şakısı da budur) <br />
<br />
Bugünlerde herkes gitmek istiyor.<br />
Küçük bir sahil kasabasına<br />
Bir başka ülkeye dağlara uzaklara…<br />
Hayatından memnun olan yok.<br />
Kiminle konuşsam aynı şey…<br />
Herşeyi herkesi bırakıp gitme isteği.<br />
Öyle “yanına almak istediği üç şey” falan yok.<br />
Bir kendisi.<br />
Bu yeter zaten.<br />
Her şeyi herkesi götürdün demektir.<br />
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.<br />
Ama olmuyor.<br />
Hadi kendimize razıyız diyelim öteki de olmuyor.<br />
Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.<br />
Böyle gidiyoruz işte.<br />
Bir yanımız “kalk gidelim”<br />
öbür yanımız “otur” diyor.<br />
“Otur” diyen kazanıyor.<br />
O yan kalabalık zira…<br />
İş güç sorumluluk çoluk çocuk aile<br />
Güvende olma duygusu…<br />
En kötüsü alışkanlık.<br />
Alışkanlığın verdiği rahatlık<br />
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.<br />
Kalıyoruz…<br />
Kuş olup uçmak isterken ağaç olup kök salıyoruz.<br />
Evlenmeler…<br />
Bir çocuk daha doğurmalar…<br />
Borçlara girmeler…<br />
İşi büyütmeler…<br />
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.<br />
Misal ben…<br />
Kapıdaki Rex’i bırakıp gidemiyorum.<br />
Değil bu şehirden gitmek<br />
İki sokak öteye taşınamıyorum.<br />
Alıp götürsem gelmez ki…<br />
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında<br />
Herkes onu o herkesi seviyor.<br />
Hangi birimizle gitsin?<br />
“Sırtında yumurta küfesi olmak” diye bir deyim vardır;<br />
Evet sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin<br />
Kendi imalatımız küfeler.<br />
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.<br />
Ölüm var zira.<br />
Ölüme inat tutunmak lazım<br />
İnadına kök salmak lazım.<br />
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.<br />
Var tabii yapanlar ama az.<br />
Sadece kaymak tabakası.<br />
Hepimiz kaçabilsek…<br />
Bütçe zaman keyif… Denk olsa.<br />
Gün içinde mesela…<br />
Küçücük gitmeler yapabilsek.<br />
Ne mümkün.<br />
Sabah 9 akşam 18<br />
Sonra başka mecburiyetler<br />
Sıkışıp kaldık.<br />
Sırf yeme içme barınmanın bedeli<br />
Bu kadar ağır olmamalı.<br />
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.<br />
Bir ömür karşılığı bir ömür yani.<br />
Ne saçma…<br />
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?<br />
Galiba.<br />
Ben her bahar aşık olmam ama<br />
Her bahar gitmek isterim.<br />
Gittiğim olmadı hiç<br />
Ama olsun… İstemek de güzel.<br />
<br />
(Alıntı)Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-61360287419383392512012-04-28T12:06:00.000-07:002012-04-28T15:38:29.382-07:00Büyüdük biz!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfOlI_tGLSzokAxxecqHEBA-f2H4Ilo46GUjVDKMoIbqQfAHhP5-AF3RjMdvFJ8xcxSPfdq1ZIqchykT2btPFpam7lToKcd8Bn3E7xJ296BQ48WFqsJWdIOyR6pyw_-2FRo-mWKZxyZnmB/s1600/sizofreni2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfOlI_tGLSzokAxxecqHEBA-f2H4Ilo46GUjVDKMoIbqQfAHhP5-AF3RjMdvFJ8xcxSPfdq1ZIqchykT2btPFpam7lToKcd8Bn3E7xJ296BQ48WFqsJWdIOyR6pyw_-2FRo-mWKZxyZnmB/s1600/sizofreni2.jpg" /></a></div>
<br />
Artık hiçbirimiz yetişemiyoruz zamana… Serpiliyoruz dostum;
yaşlanıyoruz büyüdüğümüzü kestiremeden! Sen de böylesin biliyorum bugün
ne yedin mesela, bugün hangi mutluluğu iyice özümseyerek uyandın
yatağından?<br />
Hikayeler ne kadar farklı olursa olsun, hissedilenler hep aynı.. Küçük
bir çocuğun anne sevgisi, bir ergenin isyan dengeleri, orta yaşların
olgun, melankolik hisleri değişik kişiliklerde aynı aynanın parçaları
gibi…Hepimiz aynı acıların, aynı mutlulukların eşiğinde yaşayıp
gidiyoruz. Ölümlü dünyanın sığ gerçekleri lakabını takmaktan kendını
alamıyor insan bu yüzden! Bir süre sonra kaybolanlar biriktikçe, farkına
varıyoruz zamanın yavaş yavaş bizi dibine çektiğinin. <br />
Eylemlerinden Tanrılar yaratan bir kız çocuğuyken ben, (ve biz) daha
çok içindeydim belkide hayatın, daha çok anlayabilirdim insan olmanın
kaygısını, daha az bilirdim ölümü, daha az kirletirdim hayatın
derinliklerini… Çünkü büyümenin ne demek olduğunu kestirmek gibi bir
niyetim olmazdı, asi cümlelerin ardında bile dünyanın aynı yerden akıp
gideceğini zannederdim. Şimdiki gibi hızla yitip gitmezdi zaman
kavramı. Ağlamayı çok severdim ama olgunluğun verdiği sancılarla
dökülmezdi hiç gözyaşlarım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Biliyorum çocuk olmanın büyüsünden dem vuracaksın bana. Çocukken
herşey daha hayal, daha beyaz, daha naif nasılsa! Bense hayatın bizi
zorla soktuğu yarışlardan bahsedeceğim. Seni, bizi kirleten bütün iyi
niyetlerimizi sömüren başarma hırslarımızdan. Çünkü aynı hislerin
potasından bakıyorsak hayata ve çocuk değilsek hâla, içine girdiğimiz
yarışların etkisiyle görememiyoruz önümüzü.<br />
Mesela kaç yaşında olduğunun önemi yok etrafındaki herhangi biri zorla
sokulduğun bu rekabbetlere kazanmanın bedeli olarak bir basamak daha
atlamanı vaad etmedi mi sana? Sonra bir kazanış daha sonra bir kazanış
daha. Bitmek bilmeyen hırslar silsilesi! Hayatın ortasında olmayı,
savaşmayı, iyi niyetli hırsları destekliyorum elbette. Benim lafım daha
farkına varamadan geçen yılların kaygı dolu yavanlığına! Sonunda neyi
nasıl gerçekleştirdiğimizi henüz sindiremeden herşey yitip gidiyor. Bize
ait olan kavramların büyüsüne kaptırıp kendimizi karanlık bir öyküde
çoğalıyoruz, “Hangi fotoğraf benim silüteim?” sorusunu kendimize sormayı
bekleyerek…<br />
Zaman içinde yaptığım en büyük hata diye şekillendi beynimde büyümek
fiili, şimdi kaç yaşındayım? nerelere kayboldu yanımda olmasını
istediğim insanlar? Sen de büyüdün dostum, biz büyüdük…<br />
Bil ki geçip giden günlerine dokunmaya çalıştığın kadar büyümüşsündür…<br />
Peki sen kaç yaşındasın?<br />
<br />
<br />
<br />
Sevgiyle.Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-2192035925835601982012-04-10T13:36:00.004-07:002012-04-11T00:51:54.022-07:00Evliliikte keramet vardır derken..<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/Jr3yFUx-2o4?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Lise yıllarımda bir gün sende evlenirsin dedikleri zaman tuhaf bir hâle bürünürdüm.<br />
- iç ses hatta dış ses: Yok canım saçmalama ne evlenmesi!<br />
Evlenen kızlara acır,(Bu duyguyu neden yaşadığımıda hâla çözebilmiş
değilim) ne zorları varda bi erkeğin boyunduruğu altına girebliyorlar
diye zırvalardım.<br />
Elbette çoğu kızın, hatta büyüyünce ne olacaksın sorusuna anne cevabı
vermeyen bütün kızların ergen sendromlarımdan biriydi bu. Evet,
nadirdir ama normaldim bu konuda! Zamanla dişiliğin verdiği hormonların
etkisindendir sanırım, daha bir anlam kazandı bir bebeğe ait olma
eğilimi. Erkekleri çok kandırırız bu konuda ama önce bebek fikri sonra
evlilik fikri oluşur çoğu kızın beyninde. “Çaktırma tatlım!”<br />
Annem, Allah herkesi hakkıyla yaratır der. Gerçekten de böyle çünkü
bir gün kendimi gelinlik modelleri bakarken buldum ben, sonrasında da
hiç istifimi bozmadım. “Şşş neden acaba”<br />
iç ses: Hepimiz evlenirsek annelerin evlilik üzerine kurduğu aforizmalar kendi kendini yok eder belkide:)<br />
Nihayetinde evlenmek için evlenmediğim, aşık olduğum, evet bu adamdır
abi dediğim biriyle izdivacımı gerçekleştirdim. Evet evet iyikide
yaptım ben bu işi, çoğu kapısının önünde çekirdeğini çıtlatan
teyzelerimin deyimiyle kedi olalı ben bir fare tuttum:) “Daha bulamadın
mı kız birini?”<br />
(//Biraz da olsa yazdıklarımı okuyabildiyseniz klişe adetlere karşı
protest tavrımı tabikide anlamışsınızdır. "Etraf evde kaldı der" diyen
milyon tane elalem suretini buraya toplasalar kurşuna dizebilirim
belkide, fazla girmiyorum bu taraflara)<br />
Sonunda evlendik, barklandık, düğünlendik, başımızı göğe erdirdik!
Yıllarını avareliğe, başı boşluğa, bağlanamayışlara vermiş biri olarak
kolay olmadı elbette… Hatta ertesi gün gelecek misafirleri hesaba
kattığımda hayattttt benii neden yoruyosunnnn diye debelip durdum…<br />
Keramet nerde ulan şaşkın teyzeler diye sormak istiyor insan bu tarz durumlarda.! “Çaktırmadım”<br />
Bütün bunlara rağmen hayatını, herşeyini paylaşabilme şansı
alabildiğine huzurlu dünyalara götürüyor insanı. Yani keramet varsa
evlilikte değil; paylaşımlarında, kendinden bir parça olduğunu
kabullenme kısmından sonra var:) “Bunu sende biliyordun değil mi
tatlım?”<br />
Kerametleriniz bolca olsun efendim.<br />
Sevgiyle..Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-61735573692862395672012-04-10T13:34:00.003-07:002012-04-10T13:34:52.588-07:00Rüyalara yolladım kendimi...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgF-gcSIufvlFc6obixHRYlwProeKkNqqR1QHKdfArSv8E5s6vmvTLkIrCyHj0n1cBCGXEB-bxn4cnCoI_o9L3YOKudSDs5EXaCPwJGpTKrur-4HyeDfG3KBopQ_niq9lsvFTTIDvT88-eS/s1600/l-hulya-kocyiit-09ccae49.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgF-gcSIufvlFc6obixHRYlwProeKkNqqR1QHKdfArSv8E5s6vmvTLkIrCyHj0n1cBCGXEB-bxn4cnCoI_o9L3YOKudSDs5EXaCPwJGpTKrur-4HyeDfG3KBopQ_niq9lsvFTTIDvT88-eS/s320/l-hulya-kocyiit-09ccae49.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
“Evet şöhreti kaldırmak kolay değil yine de biz sanatçılar halkla dayanışma halinde olmalıyız.” <br />
Tam da bu sözlerle kendimi bi bok sanmaya başlarken, saçmaladığımı
farkettim. Ben yine garip rüyalardan birini görmüştüm ve etkisinden
kurtulmaya hiç de niyetim yoktu. Kaç kez kendimizi özel, seçilmiş,
meşhur hissedebiliyoruz ki rüyamızda! <br />
Rüyamız Adana’da geçiyor, Adana nereden çıktı onu da hiç
bilemiyorum. Pek sevgili kocam ile oraya gitmişiz, geziyoruz. Bir otelde
kalıyoruz otel küçük, çok da bakımlı bir yer değil. Kendimce bana bunu
nasıl yaptıklarını düşünuyorum çünkü ben meşhur bir insanım, bir kere
sanatçı kaprisim var! Kulis klişelerim var.:)<br />
İşin garip tarafı benim meşhur olduğumu bazı anlar herkes biliyor
bazen de normal sıradan bir vatandaşım. Bu olay benim rüyalarımda çok
normal, bilinç altı geçişleri, anlık hafıza kayıpları alışkınız bunlara
sevgili yastığımla birlikte!<br />
Baya bi geziyoruz Adana’yı. Tarihi yerlere gidiyoruz. Ertesi gün
çekimim olduğunu hatırlıyorum, otele gidip biraz dinlenelim diyorum,
gezintiyi bırakıyoruz… Otel de televizyonu açıyorum…<br />
Aaaaaaaaa! Bir de ne göreyim, Benim Hülya Koçyiğit ile birlikte
oynadığım film televizyonda! Deliriyorum tabi rüyayı görürken (kalp
atışlarımı hala hissediyorum:)). Ama heyecan yapmıyormuş, artık
filmlerini izlemeye çok alışmış bir star edasında yaklaşıyorum, tıpkı
sıradan bir haftalık diziyi izler gibi alışa gelmiş, sakin.. Kıçım
tavan, burnum aynı hizada!<br />
Filmde Hülya Koçyiğit’in ikiz kız kardeşiyim. Çok benziyoruz
birbirimize, müthiş güzelim, hatta rüyada direk kendimi öpmek istedim,
en güzel halimdi çünkü:) Hülya’cım beni çok seviyor, iyi de anlaşıyoruz…
İkimizde aynı insanı seviyoruz rüya sahibesi olduğumdan tabiki ben daha
çekiciyim:)<br />
Film aynı konuyla dönüp dolaşırken rüyamın içinde düşünmeye
başlıyorum. Bu film siyah beyaz ve Hülya Koçyiğit’in gençlik hali. “Ben o
kadar yaşlı mıyım?” “Siyah beyaz ne alaka?” “Kesin nostaljik bir film
çekmeye çalıştık eskileri canlandırmak için ondan böyle evet” diye
kendimi yiyip bitirirken aniden uyandım! Hayır ben yaşlanmadım ,
yaşlanmam, Hülya yaşlı ben değil. <br />
Nereden esti bu rüya bilemedim dostlar, ama sponsorluğu için
Hülya’cıma çok teşekkürler. Bir sanatçı edasında selamlarım hepinizi.<br />
Sevgiler..<br />Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-64815806150931825142012-04-10T13:30:00.000-07:002012-04-10T13:30:14.174-07:00Sanal, kirli dünyalarımız...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-2128McLnOY8qCgs3mfkDjIWt2WoAHBgwY0oJ-gB9N0PSXHOKZMeSmip1X7PXH8v1gNCDmUEFvG0VvwCwEdjedGm6yf7EMKA7Wu9NGCTMbDCUG_lJsXTjd6TgXHzVonW9cinMKu4Uc8Pd/s1600/sanal-ask2.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="211" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-2128McLnOY8qCgs3mfkDjIWt2WoAHBgwY0oJ-gB9N0PSXHOKZMeSmip1X7PXH8v1gNCDmUEFvG0VvwCwEdjedGm6yf7EMKA7Wu9NGCTMbDCUG_lJsXTjd6TgXHzVonW9cinMKu4Uc8Pd/s320/sanal-ask2.jpeg" width="320" /></a></div>
<br />
Milletçe
tepki göstermeyi çok seviyoruz. En iyisini zaten ben bilirim temalı
sohbetlerin tepe noktasındayız ne zamandır. Özellikle internetin ve
sosyal platformların hayatımıza girmesiyle yazınsal tepkilerimiz ayyuka
çıkmış durumda. Şimdi hatırlıyorum da bir çok arkadaşım “İnternet
Sansürü”‘nün duyulmasıyla birlikte duvarlarını “İnternetime dokunma”
temalarıyla doldurmuştu, özgürlüğün içindeki tutsaklığı görmezden
gelerek! Sonra başka bir konu, sonra aynı tadı aldığın sanal bir boykot.
Her gün başka bir isyana sırdaş oldu internet siteleri. Hepimiz sevdik
bu sanal mecrayı, dokunmaya çalıştık kendimizce, hakkını verdik duyarlı
vatandaş olma imzasının.<br />
Deprem oldu yardım çağrılarında bulunduk, şehitler verdik “Vatan
sağolsun” çığlıkları attık. Ülkeler arası gerilimlerin içinde hepimiz
politikacı, hepimiz Başbakan, Cumhurbaşkanıydık. Ermeni soykırımına
tepki gösterdik, ölen ermeniye gebersin diyebildik.<br />
Biz çok sevdik yani bu sanal sosyal sorumluluk işlerini…Hepimizin işi
oldu sosyal paylaşım sitelerinde bir şeyler karalamak, isyanımızı dışa
vurmak!<br />
Tepki aracı görmeyi bir yana bırakırsak çok da eğlendik. Harika
eğlenceli şarkılar paylaştık, eski sevgilerimize acıklı şarkılarla dön
çağrılarında bulunduk, photoshoplu bir kaç fotoğrafımızla az havalar
atmadık, az canlar yakmadık. Fotoğraf albümlerimiz oldu çoğumuzun adını
“dostlarla muhabbette” koyduk. Yalan dünyanın gerçeklerini bir kenara
bırakıp klavyelerle seviştik.!<br />
Ve bir zaman geldi görmezden geldiğimiz kıstaslar bir bir yüzümüze çarpmaya başladı. Çok yalnızlaştık, çok!<br />
Sabahın kör vaktinden başlayıp, gecenin en dipsiz karanlığına kadar abuk
subuk paylaşımlarda bulunduk ama bir dostumuza merhaba diyemedik.
Konuşmayı hayatımızdan çıkardık çok önceleri. Oynadığımız boktan
oyunlardan fırsat bulup bir kahveye yer veremedik. Hep çok meşgulüm
havalarındaydık, “en komik resimler” grubu çok daha önem kazandı
bilinçaltlarımızda. Cool insan profilinin altında aslında yapayalnız
olduğumuzu yüzümüze vurmaya başladığında girdiğimiz sanal testler,
hayatlarımıza bahaneler sıralamak için hiç gecikmedik. Evet, evet ben de
oradaydım herkes gibi hızlıca tükettim teknolojinin dijital renklerini…
<br />
Yararlarıda çoktu tabiki bu dünyanın. Mesela akrabalarımızdan
heybetli, karakterli “Nazmi Amca”‘nın tam bir sapık olduğunu öğrendik.
İlkokul arkadaşımız “Ayşe’nin ağlak, koca delisi olma yolunda hızla
ilerlediğini ya da. Acemi dünyalarının, olgun gerçeklerini görmezden
gelerek eklediler yaşanmışlıklarını sanal duvarlarına.<br />
Şimdi ben uzun zamandır düşündüğüm şeyleri paylaşmak istiyorum sizlerle. Benim de tepkim tamda bu konunun ortasında çünkü…<br />
Sesimi duymadan, dokunmadan varolan bütün paylaşımları es geçiyorum
hayatımda. Umrumda değil hayatlarınıza soktuğunuz meşguliyetleriniz.
Zaman tünelleriniz, oyunlarınız, silik fotoğraflarınız, dıştan bakılınca
çok duyarlı vatandaş olma telaşlarınız… Ve daha fazlası… <br />
Hâla “işten, güçten fırsat bulamıyorum dostluklara” diye
hayıflanabiliyorsan bana, o çok özgür dünyanın lanetli tutsaklığında
kalmaya devam et! Ve lütfen orada kal!<br />Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-9791505641991009502012-04-10T05:34:00.000-07:002012-04-10T05:35:59.610-07:00Neden gerçek değilsin İsmail abi!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/-hoDOo2TnKA?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
“-sanki böyle… buram acıyor gibi ha, buram sanki… sanki buram çok acıyor gibi oldu şimdi, bu acı geçiyor mu?<br />
-…<br />
-he?<br />
[...]<br />
-ismail abi naptın?<br />
-gitti işte… niye gitti ki… yani… gitmeseydi, nolurdu? gitmeseydi nolurdu!<br />
-gitsin ya. ama böyle yani yürüsün gitsin ya. gitmeyince de olmuyor. geliyor yine olmuyor.<br />
-ama ben onu çok sevdim. ne güzel gözleri vardı ama dimi! kocaman
gözleri vardı! ben daha onu, seni seviyorum demeden sevdiğimi söylemeden
gitti. anlamış mıdır acaba benim sevdiğimi o ?”<br />
Çoğu zaman iyi oyunculuktan çok, karaktere yüklenen profiller daha da
çekici kılıyor izlediğimiz sahneleri. Bazen kendimizden bir şeyler
buluduğumuzda, bazen aslında olmak isteyip hiç bir zaman cesaret
edemediğimiz kahramanlıklar çekiyor bizi içine…<br />
Benim de son zamanlarda en çok takıldığım karakter hepimizin Abi’si,
hepimizin dostu İsmail Abi:) Kalbi tertemiz, insanı çabucak gülümsetmeye
sevkeden, içli, atarlı masal kahranımız yani. Payetli takım
elbiselerinin ardında, bi gün geleceğini düşündüğü gemiyle bilinçaltımda
inceden inceye bağlantılarımızı kurduk. Bir dostun en saf haliyle
yanında kalmasını istemeyecek kim vardır ki şu hayatta. Ağzım çekilsin
ki ben hiç bir zaman bulamadım!<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg83uV77g5Ug_MwiSA1xTak2NGujrdouE-8BABkwGuMIbsqTds06YJzZvMxZ5-xREzsHy3aOOJmsVzm1hTp9USvymw9wmk7kor1mPHs8tHf8Hqozjzly7mvk4A7G9zP8hfNc5CQhcqz-Vii/s1600/c59feker.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg83uV77g5Ug_MwiSA1xTak2NGujrdouE-8BABkwGuMIbsqTds06YJzZvMxZ5-xREzsHy3aOOJmsVzm1hTp9USvymw9wmk7kor1mPHs8tHf8Hqozjzly7mvk4A7G9zP8hfNc5CQhcqz-Vii/s1600/c59feker.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
Ve kısa bir mektup,<br />
İsmail Abi,<br />
Bu mektubu okumanı istermiydim bilemiyorum. Üzülüp hüzünlenmenden
korkardım sanırım. Sen üzülünce ben pek dayanamıyom biliyon mu, kötü
oluyorum. Ki sen o gemilere el sallarken bile içim eziliyor benim. Ah o
mecnun yok mu, o mecnun son zamanlarda çok üzüyor seni. Bakma sen ona,
senin çocukluğunun arkasındaki olgunluğu hissedemez o. Hem atarı da
verdin son bölümde iyi de ettin. O kamil’e söyle bir daha da üzmesin
seni. Hem nereden bulacak daha senin gibisini ki; ailenin, uzak
akrabalarının neredeyse hepsi meslek sahibi, herşeyi bilen insanlar.
Senin halan bile dağcı İsmail Abi:)<br />
Benim hatta bir çok insanın içindeki çılgınlıksın sen İsmail Abi,
dolapta duran giymeye cesaret edemediğimiz payetli elbiselerimizsin,
gazete ilanlarından kestiğimiz iş ilanları sayfası,sabahın köründe
karşıdan karşıya n’aptın diye bağırmayı hayal ettiğimiz masal
kahramanımızsın…<br />
Hatırlamak istemem ama, bence ceketini alıp giden Şekerpare’de seni sevmişti İsmail Abi…:)<br />
<br />
Sevgiyle. <br />
<br />
<br />Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-20722385753960439892012-04-09T12:15:00.001-07:002012-04-09T12:15:21.174-07:00İç ses.<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjk-pPq4hkk5ZBr6qHd6lufD1o18bELIrKhGRDbgwtVbYq9j7cU2pUyj2YFk8YggAzL_isZsERJsDy8Zwot3brID9cLx5Qe6NyxlOPKanmrHTPXhiGEHo7q-_z7mR4FzVtlQMIvn6XIwiIG/s1600/depression-19250131-500-353.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjk-pPq4hkk5ZBr6qHd6lufD1o18bELIrKhGRDbgwtVbYq9j7cU2pUyj2YFk8YggAzL_isZsERJsDy8Zwot3brID9cLx5Qe6NyxlOPKanmrHTPXhiGEHo7q-_z7mR4FzVtlQMIvn6XIwiIG/s1600/depression-19250131-500-353.jpg" /></a></div>
Artık geçmişe bakıp hayıflanma, sinirlenme, kafayı sıyırma işini
tamamen bırakmalıyım. Bu telkin benim kendime verdiğim bir emir aslında.
Çünkü hayatı boyunca hiç makül olamamış hep beyaz ile siyah arasında
dönüp dolanan hayatına gri’yi soktuğunda eli ayı birbirine karışan, vur
dediğinde öldürmeye meyilli bir kadınım ben!<br />
Marifet olsaydı keşke, en sevdiğin şeyi yapmak, en nefret ettiğini yok
saymak bir iç savaştır nihayetinde, uçlarda olmayı seçmek için iç
çekişmeleri öğütecek bir değirmen gerek.<br />
Sen adına detay karmaşası dersin, ben kimliksizliğin imzası!Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5561160555025880826.post-91155916419892241662012-04-09T12:09:00.004-07:002012-04-09T12:09:59.664-07:00Uyku saçmalamaları..<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIoI_EPrIvhjiEjtuAX6b9l-MYqSySk8lavi8kyYykOMKdbfwW95vpeO0cqvIWneCSiVlOdoyqoqpQk5h-lAweM1vMSMeVqxaMaN6Nq1kZb_Z4IUWGtuBBN_baXzonMRfhzab2kdF_7wD-/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIoI_EPrIvhjiEjtuAX6b9l-MYqSySk8lavi8kyYykOMKdbfwW95vpeO0cqvIWneCSiVlOdoyqoqpQk5h-lAweM1vMSMeVqxaMaN6Nq1kZb_Z4IUWGtuBBN_baXzonMRfhzab2kdF_7wD-/s1600/images.jpg" /></a></div>
Çok uykum
var bugün. Hani bıraksalar masanın üzerine yığılıp horlaya horlaya
uyurum. Gece uyuyamadığımı ya da sabah çok erken saatte kalktığımı
düşünmesin kimse, sadece yarım saat erken kalktım ve bu haldeyim.<br />
Bir kez daha kendimi tebrik eder, son derece dinamik, azgın, yelloz, bu ceo kılıklı hayatta üstün başarılar dilerim şahsıma…<br />
Bu sabah gözlerimi açtığımda; bir süre pazartesi değil diye bir kaç
kez telkin verdim kendime. Ama beynim her seferinde geri bildirim verip
yemedi ukalalığımı. Sanırım klişeleşmiş şeyleri beynimiz direk silmemek
üzere kaydediyor, ya da yaşanmışlıkların verdiği hisler bizi yanıltmamak
için kurgulanmış. Bu tarafını ben de çözemedim. Her neyse çok da önemli
değildi sanırım. <br />
Çok sevgili kocamla birlikte uyandığıma, hatta hadi çıkalım artık
diyebilme şansına nail olduğumdan mutluyum. Çünkü bizim evde bu pek
olmaz. Beni uyandırmak için her türlü işkence tarzını deneyebilirsiniz
ama her halükârda, uyku halinde de olsam kandırabilirim sizi.<br />
Severim ben uyku dönemlerini, rüyaları, gece konuşmalarını, tavandaki
şekilleri. Böyle programlanmışım; bu benim bahçem, bu benim iklimim.<br />
Rüyamda gördüğüm insanları gerçekle karıştırmasam daha da romantik
olacak benim kişiliğim ama olsun.:) Bendeki kusurlara kurban olun siz
sayın vekilim!<br />
Bağrı buz yumağı Ankara’nın soğuğunu bilmezmiş gibi giymişim bir tül
çorap ve etek çıktım evden.(Kuşlar kıçıyla gülmüştür bana eminim)Ha bir
de, o kadar geri zekalıyım ki ev sıcaklığı ile dışarının sıcaklığını
aynı sayabiliyorum, tabi bu tarz seme hâllerimle ilgili uzun uzun
konuşacağız daha sonra, şimdilik es geçiyorum burayı.<br />
Nihayetinde; arabaya bindiğimde dondum!!; kendime, Ankara’ya,
giydiğim tül çoraba, işime, Almanya’daki yakınlarıma:) herkese herşeye
küfürleri sıraladım. “Bir daha da giymem etek, asla hayatımdan çıkardım
der gibiydim ki…”<br />
Arabanın ısısı hafifçe değişmeye başladı.<br />
İç ses :”Seviyorum süslenmeyi ben ya.” “Olsun artık bugünlük biraz üşüdüm” <br />
Böyleyiz işte çoğu zaman, en azından ben fazlasıyla böyleyim, çok
derinden yakmadıysa hatalarım içimi, çabuk bağışlayabiliyorum kendimi.
Objektiflik uzun bir tatile çıkıyor tabi bu esnada. Tam tersi de
olabilir.<br />
Uykular ve iç sesler.<br />
Sevgiyle.Neden diye sorma bana!http://www.blogger.com/profile/04147522450559414272noreply@blogger.com0